Düşünce özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanması hakkında kısa ve uzun kompozisyon örneklerini sayfamızdan okuyabilirsiniz.
Düşünce özgürlüğü ile ilgili kısa ve uzun kompozisyon örnekleri sunduğumuz bu sayfada düşünce özgürlüğünün önemi, farklı görüş ve düşüncelere saygı duyma konuları üzerinde durduk. Kompozisyonlara başlık kullanıp her birini giriş gelişme sonuç halinde hazırladık. Sizler de düşünce özgürlüğü hakkında bilgilendirici metin, deneme yazısı örneği oluşturup sitemizde yayınlanması için bize gönderebilirsiniz. İyi okumalar.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ (Kısa
Kompozisyon)
İnsanların, duygu ve
düşüncelerini korkmadan, açıkça ifade edebilmesi düşünce özgürlüğüdür. Hangi
dinden, dilden, renkten, siyasi partiden, inanıştan olursa olsun her insan
düşüncelerini istediği gibi açıklama hakkına sahiptir.
Düşüncelerinden dolayı
yargılanan, cezalandırılan veya toplum tarafından kınanan insanların olduğu bir
toplumda gelişmişlikten, huzurdan, mutluluktan bahsetmek mümkün değildir. Eğer toplumu
yönetme gücünü elinde bulunduranlar, insanları düşüncelerinden dolayı
cezalandırırsa, insanlar sinmeye başlar ve düşüncelerini ifade etmekten
çekinirler. Bu durum ise toplum içinde tek tip inanç ve yaşam tarzının
oluşmasına neden olur ki bu da o toplumun gelişmesinin önündeki en büyük
engellerden biri olur. İnsanlık tarihi boyunca bilim ve felsefenin gelişmesinin
önündeki en büyük engel düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olmuştur. Toplumun
genel geçer kabul ve bilgilerine ters düşen açıklamalarda bulunan birçok bilim
insanı, gök bilimcisi veya düşünür ölümle cezalandırılmıştır. Bu da, sonraki
nesillerin özgürce düşünüp yine bu düşüncelerini özgürce açıklamalarına engel
olmuştur.
Bir toplumda birbirinden
farklı düşüncelerin bulunması, o toplumun gelişmesini sağlar. Tek tip düşünce
tarzları toplumların gerilemesini, hatta bir süre sonra ise ortadan kalkmasına
neden olur. Bizim düşüncelerimize tamamen ters olsa bile başkalarının
düşüncelerine saygı duymalıyız.
-SON-
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ (Uzun
Kompozisyon)
Düşünce özgürlüğü,
insanların herhangi bir konu ile ilgili düşüncelerini hiçbir baskı altında
kalmadan, toplum veya yasa koyucular tarafından yargılanmadan özgür bir şekilde
ifade edebilmesidir.
Her insan din, dil, inanç
ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin düşüncelerini istediği gibi açıklama
hakkına sahiptir. Bunu kısıtlayacak tek bir şey vardır, o da bu düşüncelerin
toplumun herhangi bir kesimine zarar vermesi veya hakaret içerikli olmasıdır.
Bu nedenle insanlar düşüncelerini saygılı bir şekilde ifade etmeli, herhangi
bir kesimin inançlarına, dinlerine, değerlerine zarar veren, onları küçük
düşüren söylemlerden uzak durmalıdır.
Tarih boyunca bilimin,
teknolojinin, felsefenin gelişip ilerleyememesinin en önemli nedenlerinden biri
düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olmuştur. Tarihin belli dönemlerinde
düşüncelerinden dolayı ölüme mahkum edilen, sürgüne gönderilen veya toplumdan
dışlanan birçok düşünür veya bilim adamı olmuştur. Üstelik bu bilim
adamlarından birçoğu düşüncelerini kesin delil ve çıkarımlarla açıklamış; ancak
buna rağmen en ağır şekilde cezalandırılmıştır. Tarihte bunun birçok örneği
vardır. Dilerseniz bazılarına göz atalım:
Matematik ve geometrinin
kurucularından ve geliştiricilerinden biri olan Pisagor, erkeklerin kadınlardan
daha üstün olduğu düşüncesini reddedip erkeklerle kadınların eşit olduğunu savunduğu
için karşıt görüşlüler tarafından öldürülmüştür.
Düşüncelerinden dolayı
vahşice katledilen bilim insanlarından biri de Giordano Bruno'dur. Bruno, Dünya
dışında başka gezegenlerin de olduğunu düşünüp bunu açıkça ifade ettiği için
Katolik Kilisesi tarafından 8 yıllık hapse mahkum edilmiş. Daha sonra ise diri
diri yakılarak öldürülmüştür. Kilise, Bruno'nun söylediklerinin dini yalancı
çıkardığını bu nedenle kendisinin bir sapkın olduğunu, öldürülmesi gerektiğini
ifade etmiştir.
Düşüncelerinden dolayı
öldürülen en ünlü kişilerden biri de Sokrates'tir. Sokrates, eğittiği
öğrencilerin kafasını karıştırdığı, onlara saçma sapan fikirler sunduğu
gerekçesiyle zehirlenerek öldürülmüştür. Yeni tek suçu, sahip olduğu
düşünceleri insanlarla paylaşmak olmuştur. Belki de sırf bu yüzden bilim
yıllarca ilerleyememiş, insanlar bildiklerini anlatma cesaretini bile
gösterememiştir.
Ne yazık ki tarih boyunca
düşünce özgürlüğünü kısıtlayan en önemli faktör, dinler olmuştur. Özellikle de
Katolik Kilise’sinin güçlü olduğu dönemlerde dine ters düşen bilgi veya düşüncelerin
açıklanması çok büyük bir suçtu. Düşünün ki dünyanın düze olduğunu savunan bir
din var ve bu dinin milyonlarca mensubu var. Bir bilim insanının çıkıp da
dünyanın yuvarlak olduğunu söylemesi o dinin veya verdiği bilginin yanlış
olduğu anlamına gelir. Bu durum ise özellikle din adamlarının, yani dinden para
kazananların işine gelmeyecektir. Bu durumda da onlara göre en iyi çözüm, böyle
insanları ölümle cezalandırarak insanları sindirmek ve susturmaktır. Nitekim bunu
da defalarca yapmışlardır.
Düşünce özgürlüğünün
olmadığı, insanların duygu ve düşüncelerini özgürce, korkusuzca ifade edemediği
toplumların gelişip ilerlemeleri mümkün değildir. Böyle bir kısıtlama, aksine o
toplumu yıkıma götürecektir.
-SON-
Düşünce özgürlüğünün
kısıtlanmasının zararları ile ilgili kompozisyon örneklerini beğendiğinizi
umarız. Sizler de düşünce özgürlüğünü anlatan yazılar yazıp yorum bölümünden
paylaşabilirsiniz.
YORUMLAR